Türkiye'de kadın olmak zor, iş hayatı ise mücadeleyle dolu...
Ne yapabiliriz diye düşündük ve hem ellerindeki büyük gücün farkına varan, hem de ilham alabilecek kadınlar için girişimcilik rehberi hazırladık.
Gelişen ekonomiler için “stratejik” bir öneme sahip olan kadın girişimciliği son yıllarda giderek artıyor. İş dünyasında yeni iş alanları yaratmanın ve kullanılmayan potansiyeli etkin hale getirmenin yolunun, kadınların girişimciliğe teşvik edilmesinden geçtiğini yapılan çalışmalar da kanıtlıyor. Farkındalık yaratan bilinçlendirici projelerle, iş hayatındaki cinsiyetçi yaklaşımın önüne geçilebileceğini belirten Anadolu Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı Proje Koordinatörü Dilruba Memişoğlu Işıklar ‘’Kadınların, ekonomik ve sosyal gelişmeye önemli katkılar sağlayan potansiyel güç haline gelmeleri önemli değişiklikler yaratacaktır’’ diye konuştu.
Anadolu Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı Proje Koordinatörü Dilruba Memişoğlu Işıklar |
Kadınları
girişimciliğe yönelten sebepler nelerdir?
Kadınları girişimciliğe iten nedenler ihtiyaçtan doğar. İş hayatında yaşanan haksızlıklar ve iş bulma zorluğu kadınları girişimciliğe iten en büyük sebeplerden. Çoğu kurumda kadınlar daha az ücretle çalışıyor, haksızlıklara ve eşitsizliklere maruz bırakılıyor. Erkek egemen toplumun esintisi olan bu davranış, kadınları iş hayatından soğutarak, kendi işini kurmaya yöneltiyor.
Kadınları girişimci olmaya çeken faktörler ise istek ve tatminsizlikten doğar. Kişi, çok iyi bir eğitim almıştır, bilgisini ve becerilerini başkası için değilde kendisi için kullanarak, toplumda daha üste çıkmayı amaçlar.
Kadın girişimciler yola nereden başlamalı?
Girişimcilik ruhu; aslında bir şeyi alıp satmakla başlamaz, o insanın içinde zaten vardır. Girişimci olacak insanların güçlü iletişim yetenekleri ve yenilikçi fikirleri vardır. Girişimci olarak doğulur, çocukken bile farklısındır, o ruh senin içindedir. Bunu geliştirmek ve üstüne bir şeyler katmak, kişinin kendi kişisel gelişim sürecine bağlıdır.
Işıklar: ''Uygun koşulların oluşması çok önemli'' |
Doğru girişim; uygun zamanda uygun fırsatı kullanıp uygun koşulların oluşmasıyla ortaya çıkan girişimdir. Müsbet bilime inanan biri olarak ‘’Hadi ya şans olur mu?’’ dediğim çok zaman olmuştur ama evet, var. O fırsatı, kollama ve şansın senin arkanda olması var.Uygun koşulların oluşması şans demektir, fırsat kollamak ve doğru zaman ise kişiye bağlıdır. Kişi, fırsatı ve doğru zamanı belirleyebilir ama şansı da varsa iş başarıya ulaşır ve devam eder.
Girişimcilikteki en büyük sorun ilk 3 yılda işletmelerin kapanmasıdır. Bundan sonraki süreçte ancak üçte biri girişimini sürdürebiliyor, üçte ikisi kadarı kapanıyor. Ne yazık ki elimizde yeterli istatistik de yok. Bu istatistikleri tutması gereken kurumlar İstanbul Ticaret Odası ve Esnaf ve Sanatkarlar Odası ama onlardan da doğru veri çekemiyoruz. Gözlemlerimize göre kadın ve erkek ayrımı yapmadan söyleyebilirim ki, üç girişimden biri ayakta kalıyor.
Girişimlerin başarısızlığının en büyük sebebi özgüven eksikliğidir. Aileden, toplumdan, hükümetten gelen baskılar; eril tahakküm özgüven kırılması yaşatıyor. Girişimci olunacaksa özgüven tam olmalı.
Fikir bulurken nelere dikkat edilmeli?
Bir iş fikri için araştırma çok önemli; rakibin kim, müşterin kim bunlar çok önemli. Mevcut durum analizinin 6 ay – 1 yıl sürmesi gerekiyor. İnsanlar kendi iş fikirlerinin eşsiz olduğunu düşünür ama öyle değildir. Dünyada o iş fikrini geliştiren birçok insan olmuştur belki siz o bölgede tek olacaksınızdır, fırsat dediğimiz şey de budur işte. Çok büyük bir inovasyon yapılmadığı sürece fikirler özgün değildir aslında. Teknik açıdan bir inovasyon yapanlar veya olan bir ürünü geliştirenler erken değilde üst düzey girişimci diyebileceğimiz kategoridedir.
Bir kafe açmak veya sıradan bir iş kurmak girişimcilik değildir. Girişimcilerin en büyük özelliği meraklı ve gözlemci olmasıdır. Fırsatları kollaması ve çok fazla insanla birlikte olması bir yatırımdır. Bir işi öyle bir geliştirip, öyle bir yenilik katarlar ki; uygun fırsatlar ve uygun zaman da ortaya çıkarsa her şey yolunda ilerler. İş fikriyle bir lamba yanar ya, yanan lambaların ulaşabildiği bütün ışıklara gitmesi gerekiyor girişimcinin.
Işıklar, girişimcilerin iş planı yapmasının öneminden bahsetti |
Bir girişimci kendini her konuda geliştirmeli. Ekonomiyi yakından takip etmek, basit finansal tabloları okuyabilmek, muhasebe bilgisi bir girişimci için artıdır. Muhasebecisine evraklarını yollar ama her hangi bir durumda neyin nerede olduğunu, muhasebecisinin nelerden sorumlu olduğunu bilmelidir girişimci.
Her girişimci öncelikle iş planını oluşturmalı; rakip analizi yapılması, ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşülmesi, istatistik verilerin toplanması , hedef kitleye odaklı sosyo ekonomik araştırmalar yapılması çok önemlidir. ‘’Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz’’, çok güzel ve anlamlı bir cümledir. İş fikrinin yapılabilirliği var mı, bu analiz edilmeli, kanunlar ve yasalar detaylı şekilde araştırılmalıdır.
Mentor şart mı?
Mentorluk hizmetini almak oldukça pahalı. Girişimci kıt kaynaklarla başlar işine, tek atımlık kurşunuyla atış yapar ve çok çalışmak zorundadır. Üniversite mezunu olmayan bir kişi düşünelim, harika ve oldukça farklı cheesecakeler yapıyor. ‘’Ben bir şey yapmalıyım, bir şekilde bu yeteneğimi değerlendirmeliyim’’ diye düşünüyor …
Yapması gereken ilk şey yaptığı harika cheesecakeleri kime satacağını planlamak. İkinci adım ise, öncesinde evden sattığı cheesecakeleri, sonrasında bir şirket çatısı altında satması gerektiğinden bu şirketi kiminle kuracağını düşünmesidir. Bu aşamada Esnaf Odasına veya Ticaret Odasına gidilmeli; bu kurumlar finans ve muhasebe eğitimleri veriyor.
Gözlemci olmak çok önemli, eğer fırsatlar değerlendirilirse birçok kurumun ücretsiz mentorluk eğitimine katılmak mümkün. KOSGEB gibi kurumların mentorluk eğitimi var. Mevcutta bulunan ufak çaplı girişimlerin geliştirilmesi için de Endeavor gibi kuruluşlar var.
Işıklar, girişimcilerin devlet desteğinden yararlanabileceğini aktardı. |
Uygulamalı girişimcilik eğitimine gidenler için 30.000 TL’lik Kosgeb desteği var. Bu destek kadınlar için yüzde 70, erkekler içinse yüzde 60 oranında. Öncelikle harcanan masrafın faturasının ibraz edilmesi gerekiyor; devlet desteği, yapılan harcamadan 60 gün sonra alınabiliyor. Girişimcilerin bir işe birikimsiz başlaması oldukça zor, önce çevreden veya bankalardan temin edilen parayla başlamak gerekiyor.
İleriki aşamalar için de bankalardan faizsiz veya düşük kredili kadın girişimci kredileri alınabiliyor fakat bir girişimcinin projesi çok farklıysa ve ilgi çekiciyse eninde sonunda o para temin ediliyor.
Girişimciliğin son yıllarda çok geliştiği söylenebilir, işsizliğin artmasıyla birlikte hükümetinde desteklediği bir konu haline geldi. Hükümetin kamu alanında çalışan insan sayısını azaltmaya çalışması, serbest girişimlerin artmasına destek vermelerini sağlıyor.
Neoliberal kriterlerin çok uygulandığı bir dönemdeyiz, özelleştirmelerin artmasını buna örnek verebiliriz. Özel sektörün gelişmesi ve girişimciliğin artması hükümet tarafından da olumlu karşılanıyor. İşsizliğin artması sonucu insanlar kıyıdan köşeden bir şeyler yapmak için uğraşıyor.
Kadın girişimciliği konusuna gelecek olursak, Girişimcilik ekosistemi İstanbul ile sınırlı kalmış durumda. Eğer bu bir ataksa her yerde olmalı Anadolu'ya da ulaşılmalı.
Tarım mesela, ölüyor, bitiyor deniliyor ama hiçbir şey yapılmıyor. Şu anda var olan küçük aile işletmelerinin günümüz koşullarıyla baş etmesi çok zor. Günümüz koşullarına uygun işletmeler haline gelmesi gerekiyor bunların.
Tarımda kadının yeri çok önemli, işin içinde çok fazla yer almalarına rağmen kaydı olmadığı için görünmüyorlar. Eğer önümüzde bir tehlike varsa, tarımda kadın girişimciliğinin de desteklenmesi gerekiyor. Tarıma ve çiftçiliğe dair her şeyin derli toplu ve bir plan dahilinde olması gerekiyor. En azından Anadolu'da bu konuyla ilgili çalışmalar yapılabilirse, çok verimli sonuçlar alınabilir. Bunun bir hükümet politikası olması gerekiyor.
Özgeciğim Merhaba, haberi yeni gördüm. Başarılarının devamını dilerim.Sevgiler Dilruba
YanıtlaSil